Yolumuz, Hakk Muhammed Ali ve insanlık yoludur...

Yolumuz, Hakk Muhammed Ali ve insanlık yoludur...
Hakk ve hakikat yolu, Muhammed Ali yoludur; Muhammed Ali yolu, insanlık yoludur. Dolayısıyla yol içinde yol sorarsan yol, Muhammed Ali’nindir. 

Hakk ve hakikat yolu zordur; Kıldan ince, kılıçtan keskindir.
Ikrarı ise, ağırdır; Verenin malı, dönenin canı gider.  

Cenab-ı Hakk, bizleri; Muhammed Ali ikrarından, Fatmatüz Zehra Ananın şefaatından, Pir Imam Hüseyin darından ve On Iki Imam katarından ayırmasın. 

Ey Candost!
Hakk Muhammed Ali yolu, ikrar yoludur;
Ikrarını, bilerek ve gönül rızası ile vererek yola talip ol. 

Insanlık yoludur;
Insanlığa hizmet etmekten geri kalma. 

Irkların yolu değildir;
Evrensel düşün ve Dünya insanı ol. 

Sahiplenme yoludur;
Müsahiplik ikrarını ver ve ikrarına, sahip çık. 

Ikrar, bir kereye mahsus verilir;
Gelecek nesile, iyi bir Dünya bırakmak için ikrarında dur. Gelme gelme dönme dönme, gelenin malı dönenin canı gider. 

Insan haklarına, sahip çıkma yoludur; 
Kıldan ince kılıçtan keskindir. Hakkında gelebiliyorsan ikrarını ver. 

Paylaşım ve dayanışma yoludur;
Nefsini islah et ve sahip çıkmasını bil. 

Rızalık yoludur;
Bir elin verdiğini dğer el görmemelidir. 

Cana can olma yoludur;
Eline Diline Beline sahip olmasını bil. 

Dolayısıyla mesajımız makbul insan, çok bilen insan değildir; Temiz bir dünya için ve gönül rızalığı ile insanlığa hizmet eden, paylaşmasını bilen, yardım elini uzatan, Eline Diline Beline sahip olan ve cana can olan insandır. 

Makbul insan için en güzel farklılık din, dil, ırk ayrımı yapmadan tüm inanç ile düşuncelere saygı göstermek ve insanları kucaklamaktır.  

Ne yazık ki günümüzde, kul hakkına göz dikmiş din tücarları ve nefsine düşkün bu mahlukatlar; Kötülükleri Allah'a ve iyilikleri de kendilerine mal etmişlerdir. Allah islah etsin. 

Muhammed Ali yolunun ilkesi, bir elin verdiğini diğer el görmemelidir...
Bir Atasözü der ki, „Ne verirsen elinle o gider seninle…“ 

Yardım ve iyilik, kişinin insani görevidir; Göstermelik için değil, derde derman olmaktır. Yapılan iyiliğin, yardımın velhasıl bir elin verdiğini diğer el görmemelidir.  

Bumarang gibi bir elden verilecek ki, diğer elden geri dönsün. Unutulmasın ki verilmeden alınmaz, vermesini bilen almasını da bilir. 

Eğer Allah’ın şefkatini ve kulların rızalığını kazanmak istiyorsan;
Ötekileştiren değil birleştirci ol,
Yıkan değil yaptırcı ol,
Nefret eden değil seven ol,
Tekmeyi vuran değil ayağa kaldıran ol,
Yaşam ışığını södüren değil yakan ol,
Nefse köle olan değil nefsi bilen ol,
Tüm kötülüklere rağmen varlığına, yaşadığına şükreden ol.  

Irkların değil, Dünya vatandaşı olalım…
Irkımız; Insan,
Rengimiz; Insan,
Dinimiz; Insan,
Dilimiz; Insan ve
Insanoğlu insanız. 

Çünkü Allah, insanda bilinmiş ve kainat, insanda dürülmüştür.
Aşk ile, ne mutlu Dünya insanıyım diyebilene…