Hac 67, Hud 118 ve Maide 48 Ayetlerinde verilen mesaj nedir?
Hac 67, Hud 118 ve Maide 48 Ayetlerinde verilen mesaj nedir?
Hac suresinde söz konusu olan muhalefetcilik, Hud suresinde Allah tek tip insan yaratmayı istememiş olması ve Maide suresinde ise, insanların iyilikte yarışmalarını istemiştir.
Hac, Hud ve Maide sürelerinde verilen mesaj nedir? Ona bakalım...
Hac Suresi, 67. Ayet-Mehmet Okuyan meali…
“Biz, her ümmete farklı ibadet şekli ve yeri kıldık. Onlar da o tarzda ibadet ettiler. Öyleyse, Ey Muhammed! Inanmayanlar senin işini sana öğretmeye kalkmasınlar. Sen, sadece Rabbine davet et. Şüphesiz sen, dosdoğru bir yol üzerindesin.“
Öncelikle şunu belirtelim ki Ayette belirtilen „Onlar da o tarzda ibadet ettiler“ mesajı Resul ve Peygamberlere göndermedir. Onlar, uygulayıp yaşadıktan sonra halka teblig ettirmişlerdir.
Dolayısıyla Ayette, söz konusu olan din esasları değil ibadet hali veya şeklidir. Çünkü Din, birdir ancak her toplumun kendine göre bir ibadet, bir yakarış şekli söz konusudur. Her ümmetin yani toplumun içinde yaşadıkları zamanın şartlarına, koşullarına ve ihtiyaçlarına göre ibadet şekillerini geliştirmişlerdir. Ki doğru olanda budur.
Bir binayı düşünelim. Dünyanın her yerinde bina, kiliçler üzerinde inşa edilir. Ancak iç bölmeler insanlar kendi arzularına, isteklerine, ihtiyaçlarına göre düzenlerler. Demek oluyor ki asıl olan bölmeler değil, kiliçlerdir.
Bu konuda Şahı Merdan Ali, „Çocuklarınızı kendi zamanınıza göre değil, onların yaşadıkları zamana göre yetiştirin“ buyurmuş olması ve Hz.Muhammed Mustafa, Bilal Habeşi’den Hutbe okumasını istemiştir ancak Arapça diline hakim olmayan Bilal-i Habeşi‘ye „kendi dilinde oku“ buyurmuş olması bu konuya net bir açıklık getirilmiştir.
Dinin esasları, vahiy yoluyla Hz.Muhammed Mustafa’ya inmiş olması O’nun gelen kelama hakim olduğudur. Dolayısıyla doğru olanı bilen Allah’ın Resulüdür. Resuller insanı doğruya davet eden Allah’ın elçileridir. O zaman dinin esaslarını, en doğru şekilde Allah’ın elçileri olan Resullerden, Peygamberlerden, Velilerden öğrenilir.
Buradaki dinin esasları binanın sütünleri yani kiliçleridir ve inanç veya yol ise, binanın bölmeleridir. Burada dikkat edilmesi gereken husus inanç veya yol, dinin esasları doğrultusunda icra edilmiştir.
Hud Suresi 118. Ayet-Mehmet Okuyan meali…
“Rabbin dileseydi bütün insanları tek bir ümmet yapardı. Fakat onlar anlaşmazlığa düşmeye devam ederler.”
Ayette vurgulandığı gibi insanların yaradılışı gereği farklı yeteneklere, marifetlere, algılara, düşüncelere, yorumlara, nitelik ve özelliklere sahiptirler. Eğer insanoğlu bu nitelik ve özelliklerinden yoksun yaratılmış olsaydılar o zaman yanlış ile doğru arasında seçim yapma, hayatına ahlaki bir anlam, manevi bir boyut kazandırma imkanı veren özgür iradeden mahrum kalırdılar. Çünkü insanı, diğer canlılardan ayıran da bu nitelik ve özelliklerdir.
Insanoğlunun düşünme, sorgulama, seçme ve tercih etme yetenekleriyle donatılmış olmasını Allah istemiştir. Çünkü takdir, yanlız Allah’a mahsustur.
Dolayısıyla insanoğluna bağışlanmış olan yetenekleri sayesinde nefsi emarelerine sahip olabiliyor, iyi ile kötüyü ayırabiliyor ve iyi bir insan olma gayretini gösterebiliyor.
Dolayısıyla iki Ayetin ortak mesajı, Allah hepsinin bir ümmet olmasını dilememiş ve insanların geneline Tevhid-i emretmekle beraber ihtilâfa imkân bırakmıştır. Çünkü özgür irade gereği bir sınav söz konusudur. Eğer Allah hepsinin bir ümmet olmasını dileseydi o zaman özgür irade ortadan kalkardı ve özgür iradenin bir anlamı olmazdı.
Maide Suresi 48. Ayet-Mehmet Okuyan meali…
“Sana da, daha önceki Kitabın aslını doğrulayıcı ve onu koruyucu olarak Kitabı yani Kur’an-ı bir amaç ile indirdik. Aralarında Allah’ın indirdiği ile hükmet! Sana gelen gerçeği bırakıp da onların arzularına uyma!
Hepiniz için bir kanun ve bir yol belirledik. Allah dileseydi sizi tek bir ümmet yapardı fakat size verdiği imkânlarla sizi denemek-Sınamak için böyle yaptı. Iyiliklerde yarışın! Hepinizin dönüşü yalnızca Allah’adır. Allah hakkında ayrılığa düştüğünüz şeylerin içyüzünü size bildirecektir.“
Allah, bu Ayetiyle kendi Dünyevi elçisi olan Hz.Muhammed Mustafa’ya uyarı mayetinde bir mesaj göndermiştir. Bu mesaj: Dinle yani manevi ahlakla ilgili gönderilmiş tüm kitapların birbirini doğruladığını ve tüm bunları koruyan, sahiplenen Kur-an kitabını, bir amaç üzerine indirildiği vurgulanmıştır.
Allah’ın uyarısıyla birebir uyuşan Şahı Merdan Ali’nin, „Herkes adâletten bahsediyordu. Ama hepsi de haklı olanı değil, kendinden yana olanı ‘adâlet’ sanıyordu” uyarısından yola çıkarak Allah’ın bir elçisi olarak Hz.Muhammed Mustafa’nın görevi, insanlara Allah’ın iradesiyle yani kendi isteğine göre veya insanların isteğine göre değil Allah‘ın adaletiyle, ilmiyle, irfanıyla, kelamıyla insanlara tebliğ etmesi gerektiğini bildirmiştir. Diğer bir deyimle irşad etmesini buyurmuştur.
Sonuç itibariyle üç Ayetin amacı Resullerin, Peygamberlerin sadece Allah’ın ilahi irade ve adaletiyle insanları Allah’ın yoluna davet etmelerini, sorumluluklarını yerine getirmelerini bildirmiştir. Insanların da özgür iradelerini korumalarını, manevi değerleri sahiplenmelerini, nefsi emarelerine sahip çıkmalarını Alevi deyimiyle Eline Diline Beline sahp olmalarını ve Hakk ile hakikat yolunda iyiliklerde yarışmalarını buyurmuştur.
Aşk ile, Hakki le hakikatin demine Huu…
Ehli Beyt yazarı ve Seyyid Seyfeddin Ocağı evlatlarından,
=Seyyid Hakkı=
Seyyid Hakkı, Sosyal medya takip hesaplarımız…
YouTube, Hakk Dergahı TV-Seyyid Hakkı kanalımız: https://www.youtube.com/user/YediDeryaSohbeti62
Facebook, Hakk Dergahı muhabbet grubumuz: https://www.facebook.com/groups/244039227002241
Fcebook, Hakk Dergahı Ilim Irşad sayfamız; https://www.facebook.com/profile.php?id=100057353323519
WEB sayfamız, Alevilikte Inanç-Seyyid Hakkı Azak; https://www.alevilikte-inanc.de/
Facebook, Seyyid Hakkı Azak özel sayfamız; https://www.facebook.com/profile.php?id=61570018628168